Traductions de „doygunluk“ dans le dictionnaire turc » allemand

doygunluk <-ğu> SUBST

1. doygunluk:

doygunluk

Befriedigung f

2. doygunluk:

doygunluk

Genügsamkeit f

Exemples monolingues (non-vérifiés par l'équipe de rédaction)

turc

Gölün kendisi, %70'in üzerinde (maksimum derinliklerde bile) oksijen doygunluğu, yüksek berraklık seviyeleri ve düşük kalsiyum seviyesi ile karakterizedir.

tr.wikipedia.org

Bir rengin doygunluk veya hafiflik gibi diğer özellikleri, pigmentlere eşlik eden diğer maddeler tarafından belirlenebilir.

tr.wikipedia.org

Hücresel cep telefonu sistemleri genişlemesi büyük ölçüde 100 kişi başına 125 cep telefonuna ulaşmıştır ve pazarın doygunluğu nedeniyle yavaşlamıştır.

tr.wikipedia.org

Renk kontrastında, parlaklık veya doygunluk gibi açılardan algılanabilir farklılıkları olan iki renk, kontrast oluşturmak için yan yana yerleştirilmektedir.

tr.wikipedia.org

Genellikle kalın bitkili yamaçların doygunluğuyla tetiklenir ve bu da kırık kereste, daha küçük bitki örtüsü ve diğer kalıntıların tutarsız bir karışımına neden olur.

tr.wikipedia.org

Nadir olarak görülen bir başka neden ise, yemeğin ardından midede oluşan doygunluğun ardından hapşırmadır.

tr.wikipedia.org

Burada, 1 m³ havanın belirli bir sıcaklık derecesinde tutabileceği en yüksek su buharı miktarı "doygunluk nemi" ya da "maksimum nem" olarak da tanımlanabilir.

tr.wikipedia.org

Aşırı doymuşluk, aşırı doygunluk ya da süpersatürasyon, çözücünün normal durumlarda çözebileceği çözünen miktarından daha fazla çözünen içerdiği çözeltinin bulunduğu durumdur.

tr.wikipedia.org

Bu tahribatsız jeofizik yöntem, setlerdeki kritik doygunluk alanlarını önceden tespit edebilir.

tr.wikipedia.org

Kahvaltıdan ziyade yolluk olarak kullanılan peynirin az miktarları bile doygunluk sağlıyor.

tr.wikipedia.org