Traductions de „getirmek“ dans le dictionnaire turc » allemand

getirmek VERBE trans

1. getirmek:

getirmek -e -i

bringen jdm etw

2. getirmek (Gewinn):

getirmek -i

einbringen etw

3. getirmek (Beispiel):

getirmek -i

anführen etw

nihayet yazı getirdik

jetzt haben wir endlich Sommer

geviş getirmek VERBE intr

geviş getirmek

wiederkäuen

Expressions couramment utilisées avec getirmek

şahadet getirmek (islamisch)

das Glaubensbekenntnis ablegen

şans getirmek

Glück bringen

karambole getirmek -i

jemanden bewusst irreführen

tekbir getirmek

den Tekbir sprechen

dolduruşa getirmek ugs

aufhetzen, bearbeiten

geviş getirmek

wiederkäuen

hizaya getirmek -i

ausrichten

çırpıya getirmek

(aus)richten

üçkâğıda getirmek -i

jemanden hereinlegen

halel getirmek -e

schaden (dat)

meydana getirmek

schaffen

yerine getirmek

an die richtige Stelle bringen (Pflicht, Versprechen)

Exemples monolingues (non-vérifiés par l'équipe de rédaction)

turc

Mısır nişastası sıvı bazlı gıdalarda (örneğin, çorba, soslar, salça, muhallebi) düşük sıcaklıktaki sıvılarla karıştırarak hamursu veya bulamaç kıvamına getirmek amacıyla kıvam artırıcı olarak kullanılır.

tr.wikipedia.org

Kökenlerini hayatın içine kadar ilerleten, onu tanımlayarak etkilemeye çalışan, hayatı bütünüyle ele alarak; çağdaş bir klasisizm meydana getirmek amacındadır.

tr.wikipedia.org

DME, bu talebi yerine getirmek için: ateşleme zamanını geciktirir, enjektörlerdeki yakıt miktarını azaltır, gaz kelebeğini kısma işlemlerini yapar.

tr.wikipedia.org

Progesteronun etkisi altında rahim astarı, hamilelik meydana getirmek için bir embriyonun potansiyel implantasyonuna hazırlanmak üzere değişir.

tr.wikipedia.org

Osmanlı donanmasının denizaltılara karşı bir diğer savunma taktiği de, nakliye gemilerinin yanlarına sac levhalarla donatılmış mavnalar getirmek oldu.

tr.wikipedia.org

Oysaki, sözel kod ‘köpek’ kelimesini aklına getirmek gibidir.

tr.wikipedia.org

Bu kuvvet yüklü parçacığın yolunu çapraz duruma getirmek için uygun büyüklükteki elektrik alanı tarafından etkisiz hale getirilebilir.

tr.wikipedia.org

Gemi sahiplerinin az ççok zorlama cömertlikleri o zamanlar yükümlülüklerini yerine getirmek için kamu gelirlerini devretmek zorunda kalan devletin eksiklerini kapattı.

tr.wikipedia.org

Sanıkların birçoğu, sadece yeminlerinin ve görevlerinin bir parçası olarak kayıtsız şartsız yerine getirmek zorunda oldukları emirleri uyguladıkları bahanesini kullanarak kendilerini aklamaya çalıştı.

tr.wikipedia.org

Ağaçlık çağına ulaşmış fakat kesim olgunluğuna henüz gelmemiş meşçerlerde kapalılığı kırarak altına ikinci ve üçüncü bir generasyonu yapay veya doğal yolla getirmek suretiyle de yapılır.

tr.wikipedia.org