Traductions de „heyecan“ dans le dictionnaire turc » allemand

heyecan SUBST

1. heyecan:

heyecan

Aufregung f

2. heyecan:

heyecan

Begeisterung f

heyecan

Enthusiasmus m

3. heyecan (im Film):

heyecan

Spannung f

Exemples monolingues (non-vérifiés par l'équipe de rédaction)

turc

Türkü, bu heyecanla yakılmış ve halk ağzında bestelenerek bugüne kadar söylenegelmiştir.

tr.wikipedia.org

Haritadaki üst seviye su yollarında daha değerli ve yakalanması nispeten zor balıklar bulunmakta, bu da oyundaki heyecanı ve keyfi arttırabilmektedir.

tr.wikipedia.org

NME, parçayı "belki de şimdiye kadarki en kalp durduran şarkısı" olarak nitelendirmeden önce "sinematik" ve "duygusal olarak heyecan verici" adını verdi.

tr.wikipedia.org

Orada kariyerine devam etti ve birçok heyecan verici projede çalıştı.

tr.wikipedia.org

Venüs geçişlerini ayıran yüzyıl hakkında konuşurken heyecanla şöyle der: “...

tr.wikipedia.org

Gökçer, konservatuvara girme heyecanı içindeyken, ailesi onun bu hevesini engellemek ister.

tr.wikipedia.org

Bu ilk yayın, İstanbul Üniversitesi'nde toplanan halk tarafından heyecanla dinlendi.

tr.wikipedia.org

Fiziksel zekanın gücü ise heyecanı ve enerjiyi hayatınıza geri getirerek, zinde olmanıza ve hayatın zorluklarının üstesinden gelmenize yarar.

tr.wikipedia.org

Chaplin, hayallerinin ve yaratıcılığının sezgisel boyutta düşünüp de oluşturduğu tüm filmlerin sinema dünyasına yeni heyecanlar katmıştır.

tr.wikipedia.org

Heyecan basarken düşman roketlerinden birisi arabanın önüne gelir ve sürücünün dikkati dağılır.

tr.wikipedia.org