Traductions de „kısıtlama“ dans le dictionnaire turc » allemand

kısıtlama SUBST

kısıtlama

Beschränkung f

Exemples monolingues (non-vérifiés par l'équipe de rédaction)

turc

Android platformunda, herhangi bir klavyeyi kurabilir, herhangi bir kısıtlama yoktur ve bu nedenle dünyadaki tüm klavye seçeneklerine erişebilir.

tr.wikipedia.org

Bununla birlikte, bu kısıtlama içinde çeşitli sınırlamalar vardır.

tr.wikipedia.org

Bu metotlar arasında uyarıcı kontrol terapisi, rahatlama teknikleri, uyku kısıtlama ve ışık terapisi yer alır.

tr.wikipedia.org

Kısıtlama, katılımcıların bir öğeyi hatırlamada veya tanımada daha uzun zaman almasına neden oldu ve ayrıca katılımcıları daha sık hata yapmaya zorladı.

tr.wikipedia.org

Bunlara ek olarak, her bir örnekte kısıtlama gönderimleri, karşılık gelen cebirsel yapının benzer yapı dönüşümleridir.

tr.wikipedia.org

Ona göre şarkı için "kendini kısıtlama ve kendi yolundayken nasıl iyi olmayı ve kafeste kendi türünden bir albatroz olduğunu" nor düştü.

tr.wikipedia.org

Plastik kelepçe, plastik kayışlardan yapılan ve eller için fiziksel kısıtlama getiren bir tür kelepçe.

tr.wikipedia.org

Bununla birlikte, bu kısıtlama lazerin oyuğu takip edebilmesi için ne kadar yakın yapıldığını gösterir.

tr.wikipedia.org

Bu on kilise dışındakiler için ise bir kısıtlama söz konusu değildir.

tr.wikipedia.org

Bir kısıtlama nedeniyle, bir denetim, ifadelerin maddi hatalardan arındırılmış olduğuna dair makul bir güvence sağlamaya çalışır.

tr.wikipedia.org