Traductions de „bozulma“ dans le dictionnaire allemand » turc

Bruch fig

boz(ul)ma

Verwitterung

bozulma

Verzerrung

çarpılma, bozulma

Überfremdung

yabancılaşma, yabancı etkisiyle bozulma

Korrosion

aşındırma, korozyon, aşınma; yıpranma, paslanma, bozulma

Exemples monolingues (non-vérifiés par l'équipe de rédaction)

turc

Gölgeye toleranssızdır ve bu nedenle, bu türün fide büyümesi için bozulma olayları (örneğin, ağaç düşmesi boşluk oluşumu) önemlidir.

tr.wikipedia.org

Bu politik mekanizma, taşradaki bozulma, önemsiz hırslar ve anlamsız demagoji arasındaki çelişkilerin resmedilmesi, halk arasında bir ani çıkış gerçekleştirdi.

tr.wikipedia.org

Bozulmaya olan bu tolerans ve tabii ki sesteki "sıcaklık" ya da harmonik bir bozulma sesteki müzikaliteyi arttırır.

tr.wikipedia.org

Grup, stüdyo efektleri açısından ağırbaşlılık olmadan işlerin sadece biraz stresli olmasını istedi; bozulma ve ters yankı yaygın olarak kullanıldı.

tr.wikipedia.org

Mıknatıs panoları veya manyetik bülten panoları mantar panoları için popüler bir alternatiftir, çünkü zamanla pimlerin yerleştirilmesinden ve çıkarılmasından dolayı tahtada bozulma sorunu yoktur.

tr.wikipedia.org

Isıtma işlemi temassız olduğundan dolayı, ısıtılan malzemelerde herhangi bir çarpılma, leke, bozulma meydana gelmez.

tr.wikipedia.org

Eğer bozulma belli bir devrilme noktasının veya kritik eşiğin ötesine devam ederse, insanlık için nihai olarak nesil tükenmesine yol açacaktır.

tr.wikipedia.org

Simetrinin bozulma miktarı ise düzen parametresi ile gösteriliyordu.

tr.wikipedia.org

Kasların başka bir vücut sistemindeki bozuklukları, oküler hareket ve kontrolde bozulma, solunum fonksiyon bozukluğu ve mesane fonksiyon bozukluğu gibi düzensizliklere neden olabilir.

tr.wikipedia.org

Böylece, bilişsel eğilimler bazen algısal bozulma, yanlış yargı, mantıksız yorumlama ya da geniş anlamıyla mantıksızlığa (irrasyonalite) yol açabilir.

tr.wikipedia.org