Traductions de „içermek“ dans le dictionnaire turc » allemand

içermek VERBE trans

içermek -i

beinhalten etw

Exemples monolingues (non-vérifiés par l'équipe de rédaction)

turc

Sınırlayıcı hacimler, daha karmaşık nesneleri içermek için basit hacimler kullanarak geometrik işlemlerin verimliliğini artırmak için kullanılır.

tr.wikipedia.org

Bu terim, gerçek yük hareketini içermek zorunda değildir, fakat tıpkı hareketli yüklerin yarattığı gibi bir manyetik alan katkısına sahiptir.

tr.wikipedia.org

Bitkisel yağlar bitkilerin özlerini oluşturmakla birlikte, adlarında belirtilenin aksine her zaman yağ içermek durumunda değillerdir.

tr.wikipedia.org

Substitusyon matrisindeki skorlar global hizalamalar durumunda ya sırf pozitif olabilir veya hem pozitif hem negatif değerler içerebilirler, ama lokal hizalama durumunda hem pozitif hem negatif değerler içermek zorundadır.

tr.wikipedia.org

Florokarbon terimi, ozon tabakasına zarar veren kloroflorokarbonlar dahil olmak üzere flor ve karbon içeren herhangi bir kimyasal maddeyi içermek için oldukça gevşek kullanılır.

tr.wikipedia.org

Gömülü yazılımlar, gerekli tüm aygıt sürücülerini üretim esnasında içermek zorundadır ve bu sürücüler özelleştirilmiş donanımlara göre oluşturulur.

tr.wikipedia.org

Bu anlam, bir cismi başkasına ekleme olanağı sağlayan tutkal benzeri bütün karışımları içermek üzere genişletilmiştir.

tr.wikipedia.org

Tanı kriterleri de iki taraflı geçici felci içermek üzere genişletilmiştir.

tr.wikipedia.org

Sosyoloji; özellikle feminist teori, aile çalışmaları ve yöntem bilimi içermek üzere sosyoloji alt dalları ile kadın çalışmaları, psikoloji ve eğitim çalışmalarını içeren diğer disiplinler üzerinde önemli etkilerde bulunmuştur.

tr.wikipedia.org

Max, bir doktor stabil olmasına rağmen, bu yayılan biyoelektrikliği içermek için özel bir takım elbise giymesi gerektiğini açıkladığında daha da kızar.

tr.wikipedia.org