Traductions de „iyimserlik“ dans le dictionnaire turc » allemand

iyimserlik <-ği> SUBST

iyimserlik

Optimismus m

Exemples monolingues (non-vérifiés par l'équipe de rédaction)

turc

Bundan önce sağlıklı ve güçlü bünyesinden kaynaklanan bir iyimserliğe sahip, çok çalışan ve dünyaya olumlu gözle bakan bir kişiydi.

tr.wikipedia.org

Locke'un babasına karşı iyimserliği, adını aldığı filozofun da bazı fikirlerine benziyor.

tr.wikipedia.org

Bu, onlar için uyanış, yeni sınırlar ve iyimserlik zamanıydı.

tr.wikipedia.org

Klee için renk sanatta iyimserliği ve asilliği temsil ediyordu.

tr.wikipedia.org

Mutlu sonlar ve iyimserlik ve kişiliğinizdeki seyahatin gücü ile anlamanı istediğim; aslında beni tuhaf kılan şeyin beni ben yapan sey olduğu hakkındadır.

tr.wikipedia.org

Hamilton ayrıca özgün destandaki "acımasız gerçeklik" ile "ironik trajedi" tonunu, "aşk ve uyumun tatlı gerginlikleri"yle dolu "keyifli [bir] iyimserlik" ile değiştirmişti.

tr.wikipedia.org

Ajansın ilk dilim için yaptığı değerlendirme, geleceğe yönelik ihtiyatlı bir iyimserlikti.

tr.wikipedia.org

Oraya Çin’in yeni bir yola girmesi gibi iyimserlik ve umutla gitmişti.

tr.wikipedia.org

Film, savaşın dehşetine, komedinin ve iyimserliğin çerçevesinden bakıyor.

tr.wikipedia.org

Gelecekte tüm güç jeneratörleri doğada atom olacağına inanılan nükleer iyimserlik duygusu 1950'lerde popülerlik kazandı.

tr.wikipedia.org