Traductions de „tutukluk“ dans le dictionnaire turc » allemand

(Aller à allemand » turc)

tutukluk <-ğu> SUBST

1. tutukluk:

tutukluk

Hemmung f

2. tutukluk (eines Körperglieds):

tutukluk

Steifsein nt

tutukluk

Lähmung f

3. tutukluk (Motor):

tutukluk

Störung f

Exemples monolingues (non-vérifiés par l'équipe de rédaction)

turc

Klinik bulgular ve tanıda önemli rol oynayan etken kaslarda zafiyet ve tutukluktur.

tr.wikipedia.org

Olay yerinden aracıyla geçen bir adam ise, vurulan kadını kurtarmaya çalışırken, ona da saldırgan tarafından ateş edilmeye çalışıldı ancak silah tutukluk yaptı ve yaralanmadı.

tr.wikipedia.org

Böylece süreçte (tutukluk vb.) herhangi bir aksama yaşanmaz ve mahkûmların kimin silahından çıkan ateşle can verdiği bilinmez.

tr.wikipedia.org

Bir ikinci silah da tutukluk yaptı.

tr.wikipedia.org

Antimuskarinik yan etkiler arasında sık rastlananlar; ağız kuruluğu, görmede bulanıklık, siklopleji, midriazis, fotofobi, anhidroz, idrar tutukluğu, idrar retansiyonu, taşikardi, çarpıntı ve kabızlıktır.

tr.wikipedia.org

Audisio'nun elindeki makineli tüfek tutukluk yaptı, patlamadı.

tr.wikipedia.org

Bir süre sonra "devletin birliği ve ülke bütünlüğünü bozma" yönündeki suçlamalardan delil yetersizliği sebebiyle tahliyesine karar verilirken, "terör örgütü üyeliği" suçlaması ile de tutukluğu devam etti.

tr.wikipedia.org

Sudan, çamurdan, kumdan etkilenmez ve çok nadir tutukluk yapar.

tr.wikipedia.org

Ancak bu durumda şarjör yayının silahın yüksek atış sıklığına yetişememesinden ötürü silahın tutukluk yapmasına sebep olmaktadır.

tr.wikipedia.org

Yoğun bakımda iken tutukluğu sona erdi.

tr.wikipedia.org