Traductions de „sınırlayıcı“ dans le dictionnaire allemand » turc

(Aller à turc » allemand)

restriktiv

sınırlayıcı

Exemples monolingues (non-vérifiés par l'équipe de rédaction)

turc

Sınırlayıcı angajman kuralları ve 1960'ların füze ve radar teknolojisinin başarısızlıkları nedeniyle, Vietnam'daki hava muharebeleri genellikle yakın mesafeli it dalaşlarına dönüştü.

tr.wikipedia.org

Her ne kadar haber grubu ismi sınırlayıcı bir tanım olsa da gerçekte haber grupları kalıcı tartışma platformları olarak kullanılmaktadırlar.

tr.wikipedia.org

Sınırlayıcı hacimler, daha karmaşık nesneleri içermek için basit hacimler kullanarak geometrik işlemlerin verimliliğini artırmak için kullanılır.

tr.wikipedia.org

O dönemin savaş atlarının taşıyabildiği maksimum ağırlık, sınırlayıcı tek faktördü.

tr.wikipedia.org

Hız sınırlayıcı ilk adımı hedeflemek, hücre için enerji maliyetleri açısından en verimli olanıdır.

tr.wikipedia.org

Bitki türlerinin başarılı bir hayatta kalmasını sağlayan başlıca sınırlayıcı faktörler, çevredeki deltalar içindeki hidrolojik dengesizlikler, su kirliliği ve çeşitli arazi ıslah faaliyetleridir.

tr.wikipedia.org

Philolaus'un çalışmasındaki ilk beyanlardan biri, evrendeki her şeyin sınırsız ve sınırlayıcı olanın bir kombinasyonundan kaynaklandığıydı; çünkü her şey sınırsız olsaydı, hiçbir şey bilginin nesnesi olamazdı.

tr.wikipedia.org