Traductions de „oynayarak“ dans le dictionnaire allemand » turc

erspielen

oynayarak kazanmak

Exemples monolingues (non-vérifiés par l'équipe de rédaction)

turc

California'da büyürken hem okulda hem de İspanyol kulüplerinde ve liglerinde oynayarak öğrendiği akıcı İspanyolca konuşuyor.

tr.wikipedia.org

Düşmanları ile gıpta edilebilecek bir marifetle uğraşmış ve sulh ve sükunu devam ettirmek hedefi ile düşmanlardan birini diğerine karşı devamlı oynayarak bunu başarmıştır.

tr.wikipedia.org

Askerler birbirleriyle futbol oyunları oynayarak, ateşkesin en unutulmaz imgelerinden birini yarattılar.

tr.wikipedia.org

Sezona üç maçta oynayarak iyi bir başlangıç yaptı.

tr.wikipedia.org

Paulo kurtulanlardan bazılarının yaptığı kahramanca hareketlere karşı içerlemiş ya da umursamaz bir tavır takınıp, zamanını golf oynayarak değerlendirir.

tr.wikipedia.org

Parlamento saflarında kendi yandaşlarını bulan ve muzaffer tarafın içindeki fikir ayrılıklarına oynayarak zaman kazanan kral İskoçlarla gizlice görüşerek ayaklanma başlatmalarını sağlar.

tr.wikipedia.org

Japon sanatının popüler temalarıyla oynayarak genç bir kadın dalgıcın iki ahtapotla sarmaş dolaş cinsel ilişkisini tasvir etmektedir.

tr.wikipedia.org

Kariyerine film ve dizilerde oynayarak başlamıştır ve sonrasında fazlasıyla önemli dizi ve filmde yer almıştır.

tr.wikipedia.org

Ardından kariyerini yine televizyon yapımlarında oynayarak sürdüren aktör, bu ilk film deneyiminin ardından yerel olarak Avustralya'da yayınlanan televizyon dizilerinde yer almıştır.

tr.wikipedia.org

Ancak son anda genç kızın heyecanlanmasını ve aslında gayet sağlıklı olduğunu gösterecek bir oyun oynayarak yaşlı doktorun foyasını ortaya çıkarmayı başarır.

tr.wikipedia.org