Traductions de „salonunda“ dans le dictionnaire allemand » turc

Zeugenbank

şahit yeri (duruşma salonunda)

Exemples monolingues (non-vérifiés par l'équipe de rédaction)

turc

Karısına dışarı çıkmasını söyleyen kocası ise üzerindeki patlayıcıları düğün salonunda infilak ettirdi.

tr.wikipedia.org

Balo salonunda prensin alımlı karısı belirir.

tr.wikipedia.org

Yazılı kritiklerden anlaşıldığına göre bu film sinema salonunda seyirciye gösterilmekte iken operetin müziğinin piyano ile çalınması ile desteklenmiştir.

tr.wikipedia.org

Ama bu moda içki salonunda, gayet aşağı sınıftan olan hayat kadınları, gayet kibar ve görgülü hanımlar gibi davranmakta birbirleri ile sanki yarış etmektedirler.

tr.wikipedia.org

Bu kaynaklar sadece kütüphane içerisindeki okuyucu salonunda kullanılabilmekte ve bu kaynaklardan fotokopi çekilmesi mümkün olanlar için fotokopi ve tarayıcı hizmeti verilmektedir.

tr.wikipedia.org

On sekiz yaşında okulu bıraktıktan sonra bir güzellik salonunda stajyer güzellik uzmanı olarak işe girmiştir.

tr.wikipedia.org

Sekiz yaşındayken antrenman yapmak üzere gittiği jimnastik salonu yerine yanlışlıkla gittiği eskrim salonunda eskrime başladı.

tr.wikipedia.org

Duyduğu coşku ve heyecanla söylenmiş bu sözler, kongre salonunda büyük etki yaratmıştır.

tr.wikipedia.org

Bu konser salonunda takriben yılda 250'den fazla konser verilmektedir.

tr.wikipedia.org

Zanlı, ilk duruşması sırasında cinayeti kendisine gelen bir vahiy sonucu işlediğini, episkoposun deccal olduğunu söylemiş ve duruşma salonunda ezan okumaya kalkışmıştır.

tr.wikipedia.org