Traductions de „kalınca“ dans le dictionnaire turc » allemand

kalınca

kalınca

dicklich, ziemlich stark

Exemples monolingues (non-vérifiés par l'équipe de rédaction)

turc

Tören bitip de gelin ile güvey başbaşa kalınca gelin yüzünü açmaz, güveyden hediye ister, bunun üzerine güvey, geline para veya altın verir.

tr.wikipedia.org

Murad, ikinci defa tahta geçmek mecburiyetinde kalınca kendi adına 100 dirhem gümüşten 375,5 akçe kestirdi.

tr.wikipedia.org

Hükümetlerin elindeki altın stokları yetersiz kalınca da gümüşten de sikke basılmaya başlanmış böylece çift metal sistemi ortaya çıkmıştır.

tr.wikipedia.org

Müteakip 5 haftanın birini bay geçip dördünde de berabere kalınca beşinci sıraya yerleşti ve şampiyonluk yarışına havlu attı.

tr.wikipedia.org

Tabandan gelecek nemi bloke etmek için zeminden biraz yukarıda dal ve direklerden bir taban örülmüş, bunun üstü kalınca bir balçık tabakasıyla kaplanmıştır.

tr.wikipedia.org

Zındıklar çeşitli baskılara mâruz kalınca dinî inançlarını İslam perdesi altında gizlemeye çalışmış, buna ihtiyaç duymadıkları zamanlarda ise düalist inanç ve uygulamalarını ortaya koymaktan çekinmemişlerdir.

tr.wikipedia.org

Merdanelerin orta kısmı kalınca (7–8 cm çaplı) iki ucunda ise daha ince tutma yerleri olur.

tr.wikipedia.org

Cennet künkü yapılırken her yufka kalınca bir oklavaya sarıldıktan sonra iki ucu iki elle avuçlanarak ortaya doğru iyice sıkıştırılır.

tr.wikipedia.org

Bu kısır tartışma sonuçsuz kalınca haklı ile haksızı ayırması için mahkemeye giderler.

tr.wikipedia.org

Yapay sineği uzağa atabilmek için kamışın çok esnek olması, ucunda da kalınca bir misina bulunması gerekir.

tr.wikipedia.org