Traductions de „bırakıp“ dans le dictionnaire allemand » turc

jemanden stehen lassen

biri(si)ni bırakıp gitmek

mit der Sprache herausrücken

(susmayı bırakıp) konuşmak

scheiden von jdm

(bırakıp) gitmek -den

alles stehen und liegen lassen

her şeyi bırakıp gitmek

Exemples monolingues (non-vérifiés par l'équipe de rédaction)

turc

Mümkün mertebe şiddete başvurmaktan uzak durmak ve öğrencilerin protestoları bırakıp işlerinin başına dönmelerini sağlamak için öncelikle uzun kollu parti aygıtına dayanmak istiyorlardı.

tr.wikipedia.org

Tolstoy, ömrünün son yıllarını büsbütün derbeder bir şekilde geçirdikten sonra, bir küskünlük sonucunda evini bırakıp yollara düştü.

tr.wikipedia.org

Eğer üşengeçliklerini, plansız hareket etmelerini bir kenara bırakıp iletişim becerilerini geliştirirlerse çok iyi yerlere gelebilecekleri görülür.

tr.wikipedia.org

Asistanlığı bırakıp Viyana'ya tiyatro bilimi eğitimi için gitti.

tr.wikipedia.org

Ailecek çektikleri parasal sıkıntılardan dolayı lise eğitimini yarıda bırakıp erken yaşta iş hayatına girmek zorunda kaldı.

tr.wikipedia.org

Anadolu’da "azıtmak", ıssız bir yerde bırakıp kaçmak demektir.

tr.wikipedia.org

Fakat kariyerini bırakıp bir ev kadını ve anne olmayı seçmiştir.

tr.wikipedia.org

Kaleyi bırakıp hürriyetlerine kavuşmak için 50,000 dinarlık fidye talep edildi.

tr.wikipedia.org

Orta yaş krizine girmiş bu üç arkadaş, geleceklerinden endişe duymaya başlarlar ve bir süreliğine her şeyi bırakıp özgür ve sorumsuz günler yaşamaya başlarlar.

tr.wikipedia.org

Düşmanlarını köleleştirerek, bir takım işlemler sonrası yüzeyini kararsız hale getirdiği, cehennemi andıran bir gezegene bırakıp, burada ızdırap çekmelerini sağlar.

tr.wikipedia.org